
Mikropların çeşitli özellikleri gibi, hastalık yapma gücü de değişebilir. Bu değişim mikrobun özel karakterlerine ve bireyin savunma mekanizmalarının niteliğine bağlıdır. Ayrıca enfeksiyona karşı mücadele araçlarına da bağlıdır. Bu araçlardan alınan sonuçlar değişik olabilir: sonuçların en iyisi hastalığın ortadan kalkması, en kötüsü ve mikrobun daha dirençli hale gelmesi veya çok nadir, hatta o güne kadar rastlanmamış türlerden olmasıdır. 1980 lerin başında hiç bilinmeyen bazı enfeksiyonlar, bugün sağlık personelinin uğraşları arasında büyük bir yer işgal etmektedir. Bu bağlamda, söz konusu hastalıklar, veremin 1920 yıllarındaki, çocuk felcinin 1950 lerdeki durumunu andırmaktadır. Bugün AİDS de de (edimsel bağışıklık yetersizliği sendroma) durum aynıdır. Diğerleriyle birçok ortak yanı da vardır. Evrensel olması, dünya çapında salgın halinde yayılması, tıbbın bunlarla savaşmakta sınırlı imkanlara sahip olması nedeniyle büyük yıkıma yol açması ve halk kitlelerinde yarattığı endişe ve korku. AİDS bu niteliklerin hepsine sahiptir, ayrıca yok olduğu veya yok olmaya yüz tuttuğu sanılan birçok hastalığı da birlikte getirmiştir.
Bilim adamları AİDS’i durdurmak için kolları sıvamıştır. En iyi çare belki de aşıdır ve bunun 2000 yılına kadar bulunabileceği umulmaktadır. Bugünkü tedavi imkanları tesadüfe bağlı enfeksiyonlardan korunmada ve yakalananları tedavide bir ölçüye kadar başarılı olmaktadır.